56. VAKIA / 63-64-65Sure Ayet Sayısı: 96 Kitap Sırası: 56 Nüzul Sırası: 46 Nüzul Yeri: MEKKE | Görüyor musunuz... hars ettiklerinizi?...
Siz mi onu ziraat ediyorsunuz yoksa onu ziraat eden BİZ miyiz?
Şayet dileseydik... elbette/kesinlikle onu hutam kılardık… tefekküh ederek zalil kalırdınız. | اَفَرَاَيْتُمْ مَا تَحْرُثُونَۜ | .63 | 63 |
e Kök: soruKelime: eKelime Anlam:
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
raeytum Kök: ReYKelime: raeFiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Görmek, anlamak. Gösteriş.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
tahrusûne. Kök: HRS!Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | ءَاَنْتُمْ تَزْرَعُونَهُٓ اَمْ نَحْنُ الزَّارِعُونَ | .64 | 64 |
e Kök: soruKelime: eKelime Anlam:
entum Kök: zamirKelime: entumZamir
tezreûnehû Kök: ZRA:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
em Kök: harfKelime: emKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). yahut, yoksa / bir işin, bir şeyin beyan edilmesini istemek için kullanılır.
nahnuz Kök: zamirKelime: nahnuZamir Kelime Anlam:
zâriûne. Kök: ZRA:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | لَوْ نَشَٓاءُ لَجَعَلْنَاهُ حُطَاماً فَظَلْتُمْ تَفَكَّهُونَ | .65 | 65 |
lev Kök: harfKelime: levKelime Anlam: Şart Edatı (Harf-i Cer). Eğer … se/sa anlamındadır.
Genellikle mazi fiiller ile kullanılır. Geçmiş zamanda gerçekleşmemiş bir eylemi ifade eder.
Bazen gerçekleşmesi imkansız olan istekleri ifade için kullanılır.
neşâu Kök: ŞYeKelime: şaeFiil, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Diledi, istedi, murad eyledi.
le Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
cealnâhu Kök: CA:LKelime: calFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.
hutâmen Kök: HT:MKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
zaltum Kök: Z:LLKelime: zallFiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman
tefekkehûne. Kök: FKH!Kelime: tefekkuh ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Yemiş toplayıp vermek. Meyvedar olmak. Meyvelenmek. Pişman olmak. Pek hoşlanıp hayrette kalmak. | | | | |
Diğer Meal: Ektiğiniz tohuma ne dersiniz?! Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz? Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde şöyle geveleyip dururdunuz:
|